1. (a) âlâ, mükemmel, (b) üstün, çok ileri.
    His taste in art is far out: Sanat zevki çok üstündür.
yanlış yola sapmış olmak Fiil
alışılmamış, acayip, garip.
far-out = farout ideas/clothes/people. Sıfat
müfrit, cezrî. Sıfat
gizli, batinî, hafi, derin, müphem, muğlâk. Sıfat
(sanatta) deneme mehiyetinde, cür'etkâr, atılımlı, zamanından çok ileri, ileri görüşlü. Sıfat
çok iyi, fevkalâde. Sıfat
alışılmamış, acayip, garip.
far-out = farout ideas/clothes/people. Sıfat
müfrit, cezrî. Sıfat
gizli, batinî, hafi, derin, müphem, muğlâk. Sıfat
(sanatta) deneme mehiyetinde, cür'etkâr, atılımlı, zamanından çok ileri, ileri görüşlü. Sıfat
çok iyi, fevkalâde. Sıfat
acayiplik, gariplik, gizlilik, müphemlik; cür'et, atılım.